Girişimcilik

iStock_000057215980_Medium

 

Son zamanlarda en çok duyduğumuz kelimelerden biri, “girişimcilik”. Farklı nedenlerle yola çıkılan bir yolculuk, atılan bir adım. Aslında girişimcilik bir hayalin ete kemiğe bürünmesidir, somutlaşmasıdır. Bir cesaretle ilk adım atılır belirsizliğe doğru ve yolculuk başlar.

Girişimlerde kimi zaman başarıya ulaşılır, kimi zaman yolda kalınır, kimi zamansa geri dönülür. Tabi başarılı olan duyulur genelde, bu nedenle her girişim başarılı olur gibi bir yanılgıya düşülür bazen. Aslında çoğu girişim başarılı olma potansiyeli ile doğar ama önemli olan girişimcinin bu potansiyeli yol boyunca odağında tutabilme kabiliyetidir.

Başarılı girişimlerde, yapılan işe inanç, belirsizliği yönetmek, pozitife odaklanmak, esneklik, adaptasyon, bütünü görebilme, kararlılık, deneyimden öğrenme ve fırsat algısı en temel kriterlerdir. Bir girişim bu niteliklere ne kadar sahipse, o kadar başarılı olma potansiyelini gerçekleştirir.

Başarılı girişimcilerin çok temel bir özelliği vardır: Tutku ile hareket etmek. Onlar girişimlerine tutkuyla, adanmışlıkla bağlıdırlar. Zihinleri hep “oldurmak” yönünde çalışır. Hata yoktur, deneyim vardır. Tutkuları öyle büyüktür ki asla vazgeçmezler. Aslında onlarında başlarına diğerleri gibi hiç beklemedikleri olaylar gelir, temel fark onların bu süreçleri bir deneyim, öğrenme olarak görebilmeleri ve asla vazgeçmemeleridir. Her öğrenmeyi fırsata çeviren bir zihin ile ilerlerler. Morallerini çok hızlı toparlarlar.

Bir girişimciye sorulacak en önemli soru “Yaptığın girişime duyduğun tutkuyu, adanmışlığı nasıl ifade edersin?”, “Tüm gün aklın en çok neyle meşgul?” gibi sorulardır, aslında girişimin başarısı bu sorulara verilen cevapta gizlidir. Adanmışlık ya vardır ya da yoktur, yarım olamaz. Bu çok temeldir. Adanmışlığın olduğu bir girişimde, tüm potansiyel ortaya koyulur.

Tek amaç vardır, hayale ulaşmak. Çizilen büyük resimin gerçek olduğu ana doğru bir yolculuktur girişimcilik. Başarılı girişimciler, daha önce gitmedikleri ama orada olduğunu mutlak olarak bildikleri bir yere doğru emin adımlarla yürürler. Bu eminlik, tutkularından, yaptıkları işe olan inançlarından kaynaklanır.

Belirsizliğin yönetebildiğini gördükçe bir sonraki adım daha da emin ve güçlü olarak gelir. Sonunda  varılmak istenen yere ulaşılır, bu güven yeni rotaları, yeni hedefleri doğurur. Atılan her adım, yaşanan her deneyim bir ilerlemedir ve yapabildiğini, zorlukları aşabildiğini görmek, girişimcinin kendine inancı destekler.

Tutkuyla mayalanmış bir hayalin, gerçekleşmesi kaçınılmazdır…

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir