Geçen gün bir arkadaşım ve annesi ile yemeğe gidiyorduk. Annesi, daha önce gideceğimiz bu mekana hiç gitmemişti. Arabaya bindik ve arkadaşımın annesine, yakınlarda bir İtalyan restoranına gideceğimizi söyledik. Sonra laf lafı açtı ve başka konulardan bahsetmeye başladık. Işıklara yaklaştığımızda genel bir sessizlik oldu. Arkadaşımın annesi belki konu açmak için ya da gerçekten merak ettiği için “Oda buraya yakın mı?” diye sordu. Arkadaşım “Kim?” diye sordu. Annesi de “Gideceğimiz yer.” dedi. Bunu üzerine arkadaşım “Evet, gelmek üzereyiz” dedi.
Yani annesi “Orası” yerine “Oda” dediği için, arkadaşım mevzuyu anlamamış ve “Kim” diye sormuştu. Bu olay bana çok garip geldi. Çünkü annesinin “o” dediği şeyin, gideceğimiz yer olduğunu ben anlamıştım. Bunda anlaşılamayacak ne vardı diye düşündüm. Sonra şunu fark ettim, ben geçmişi de aklımda tutarak dinlerken, arkadaşım sadece o anı duyuyordu.
Ve aslında bu harika birşeydi. Her cümleyi ve olayı öncesiz dinlemek. Sanki film hep olduğunuz an itibariyle başlıyormuş gibi. Sonra kendi kendime, insan bir saniye öncesini unutup yaşasa hayat nasıl olurdu, diye düşündüm.
Bunu denemeye karar verdim. Oldukça zordu çünkü beynim böyle düşünmeye hiç alışık değildi. Yani beyninize “Geçmişle köprülerini at.” demek, oldukça zor bir komut. Elimden geldiği kadarı ile, en azından insanlarla kurduğum diyaloglarda bunu yapmaya çalıştım. Tüm gün çok garip deneyimler yaşadım. Beynim geçmişi hatırladıkça, “Geçmişi unut ve o an olana odaklan” dedim, kendime. En son ne söyleniyor ya da ne soruluyor ise ona odaklandım.
Oldukça ilginçti. Öncelikle tam anlamı ile nötr oluyorsunuz. Yani geçmişin hiç bir bilgi ve duygusunu bir sonra ki cümleye taşımadığınız için objektiflik katsayınız artıyor. Ama bir taraftan empati kabiliyetinizi devre dışı bıraktığınız için karşı tarafın “Ne oluyor ya?” bakışına maruz da kalabiliyorsunuz. Aslında artı ve eksi yönde şunlar oluyor: bir kriz anını ya da stres sürecini çok iyi yönetirken, duygusal zeka ve empati beklenen bir süreçte donuk ya da duyarsız kalabiliyorsunuz.
Sonra arkadaşımla olan süreçlerimize baktım. Çok nötr ve objektif bir insandı. Stresli süreçleri ve belirsizliği çok iyi yönetir, kaos durumunda zihnini hep geleceğe odaklardı. Hep merak ederdim, olan tüm olumsuzlukları nasıl oluyorda bu kadar hızlı geride bırakıyor diye. Çok negatif durumlarda süreci çok hızlı aşmamızı sağlardı. Kimsenin aklına gelmeyen çözümler, fırtınanın içinde onun aklına gelir ve sakinlikle fırsatları yakalamamızı kolaylaştırırdı. Meğerse sırrı buymuş diye gülümsedim.
Bence insanları “Öncesiz dinlemek” bir yetenek. Sahip olduğumuz onlarca yeteneğin yanına kesinlikle eklenmeli ve gerektiği yerde kullanılmalı. Nice yeni yeteneklerin ve sırların keşfi dileğiyle…