Başarı İçin Şeffaflık

Bir beyin ne kadar büyük olursa olsun, farkında olmadığı bir problemi çözemez.”

Her şirketin iyi ve kötü zamanları vardır. Yöneticilerin iyi ve güzel gelişmeleri paylaşmakta oldukça yüksek motive olduklarını görürken, zor ve can sıkıcı konuları paylaşma konusunda aynı motivasyona sahip olmadıklarını söylemek mümkün. Çünkü problemleri paylaşmak, muhtemel olarak şirketin ya da yönetimin zafiyeti, morallerin bozulması ya da panik havası oluşturmak gibi bir çok endişeyi de beraberinde akla getiriyordur.

Peki problemleri şeffaf bir şekilde paylaşmanın şirketin başarısını arttırdığını söylesem.

İyi bir CEO’nun ya da yöneticinin sahip olması gereken en temel özelliklerden birisi, bir olayı olduğu gibi görme ve anlatma becerisidir. Olaylara karşı objektif olmak ve can sıkıcı olan bir durumu bahane bulmadan, göz ardı edip inkar etmeye çalışmadan olduğu gibi paylaşmak başarılı yönetim yetkinliklerinin ön sıralarında yer alır.

Başarılı olmak için problemlerimizi kabul etmeli ve paylaşmalıyız. Neden mi?

Ben Horowitz, “The Hard Things About Hard Things” kitabında bir CEO nun şirketin problemleri ile ilgili konularda, neden şeffaf olmasının şirket menfaatine olduğunu 3 madde ile özetliyor;

1- Güven Ortamının Yaratılması

Güven olmayan bir şirkette iletişim olmaz. Ve insanlar şirketin en tepesinde bulunan kişinin dürüst ve şeffaf olması ile ilgili şüphe duyarlar ise söylediklerinize inanma ve yapılması gerekenleri yapma konusunda isteksiz ve eylemsiz olacaklardır. Bu nedenle yöneticilerin şirketin başarıları kadar problemleri ile ilgili konularda da dürüst ve objektif olarak durumu paylaşmaları gerekmektedir.

2- Zor problemleri aşmak için birlikte düşünmek, yalnız düşünmeye göre daha verimli ve etkili bir yöntemdir.

Şirketin problemlerinin diğer yönetici ve takımlarla paylaşılması, daha çok insanın mevcut problemin farkında olmasını ve konuya kafa yormasını ve böylece süreci sahiplenmesini sağlayacaktır. Zeki insanlarla çalışmayı istememizin bir sebebi de şirketle ilgili problemlere birlikte kafa yorup daha büyük düşünebilmektir. Ben Horowitz’in dediği gibi “Bir beyin ne kadar büyük olursa olsun, farkında olmadığı bir problemi çözemez.” Bu nedenle şeffaf olmalı ve problemleri paylaşmalıyız.

3- Şeffaflık sağlıklı bir kurum kültürü yaratır ve sağlıklı bir kurum kültürü de şirketin başarısı için olmazsa olmazdır.

Problemlerin de başarılar kadar rahatlıkla paylaşılıp konuşulduğu bir şirket de, hem problemi fark etmek hem de çözüme ulaşmak daha kolay ve daha hızlı olacaktır. Yine Ben Horowitz burada çok güzel bir noktaya değiniyor, “Problemi getiren, buraya çözümünü de getirsin.” yaklaşımının artık değişmesi gerektiğini çünkü çok önemli bir problemi fark eden bir insanın sırf çözüm üretemediği için bu bilgiyi saklamasının doğru olmadığını anlatıyor. Şirkette şeffaflık kültürünün oluşması yine en tepe yönetimin şeffaflığa olan yaklaşımı ile belirleniyor.

Evet problemler, can sıkıcı konular, sorunlar yöneticilerin üzerinde ciddi anlamda bir baskı yaratıyor. Ama liderlikte tam bu noktada devreye giriyor. Zor olanı yapmak, korkularla yüzleşmek ve her şeye rağmen cesaretle yola devam etmek.

Şimdiden güzel bir hafta dilerim…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir